İnsan şeytanları, Kötü Arkadaş ve Bazı Gerçekler
Euzübillahimineşşeytanirraciym Bismillahirrahmanirrahim.
İnsan şeytanlarının en iyi arkadaşları cin şeytanlarıdır. İnsan şeytanından daha zararlıdır. Yani insana çok daha fazla zararı olur.
Örneğin şeytanla arkadaşlık eden insan, kumar oynar, içki içer zina yapar. Asıl şeytanlık burada başlar. Arkadaşlarına aynı şeyleri yaptırır. Nasıl? Şöyle gel meyhaneye gidelim, gel kumar oynayalım, gel şuralara gidelim diye arkadaşlarını sürükler. Üstelik öğleki içki paralarını ,tüm masrafları karşılar. Cin şeytanlarının yapamadığını insan şeytanları rahatlıkla yapar. Çünkü sadece şeytan vesvese verir.
Yine örneğin şeytanı arkadaşı olan bir kötü kadın. Bunlardan ne yazıkki çok var. Bu kadın aile kurmuş yuvaları bozmak için her şeyi yapar. Nice yuvaları dağıtır. Çünkü kendi yuva kuramadı. Kıskanır fesaTlanır.Zaten arkadaşı olan cin şeytanları ile işbirliği yapar. Uzaktan gözüne kestirdiğini hiç kötülükle alakası olmayan kendi halinde kişileri baştan çıkarır günaha sürükler.
Görüldüğü gibi insan şeytanları cin şeytanları arasındaki fark büyük. Cin şeytanları ise euzü besmele okunduğunda Allaha sığınıldığında hiç bir etkileri kalmaz. Allah dilemediği müddetçe zarar veremez.
Bu konuyu daha fazla açalım.
Bakara 102. Ayet
Süleyman'ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların uydurdukları sözlere uydular. Süleyman kâfir olmadı, fakat o şeytanlar kâfir olmuşlardı. Onlar insanlara sihri ve Bâbil'deki Hârut ve Mârut adlı iki meleğe indirilen şeyleri öğretiyorlardı. Halbuki o iki melek herkese: “Biz imtihan için gönderildik, sakın kâfir olmayın!” demedikçe hiç kimseye sihir namına bir şey öğretmezlerdi. Onlar o iki melekten karı ile koca arasını açacak şeyler öğreniyorlardı. Allah'ın izni olmadıkça onlar kimseye zarar veremezlerdi. Büyücüler kendilerine zarar verip menfaat vermeyecek şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun ki onlar, sihri satın alan kimse için ahirette hiçbir nasip olmayacağını biliyorlardı. Ne fena bir şey karşılığında nefislerini sattılar! Keşke bilmiş olsalardı!
___
Büyü için dahi cin şeytanı, insan şeytanını kullanmak zorundadır. Örneğin bazı medyum denen kişiler. Ruh çağırdığını iddia eder. Oysa gelen arkadaşları cin şeytanlarıdır. Bakın iki tarafında menfaati var. İnsan şeytanları ruh çağırıyorum diye cebini para ile doldurur. Cin şeytanları ise zaten şeytanın ordusundan olduğundan hem insanlarla alay eder hem de medyumda istediği günahları işletir. Kısaca burada şeytana uyarak şeytanın kölesi,oyuncağı,silahı haline gelinmektedir
Ayrıca şeytanın övgüsünü almak için cin şeytanları bunları yapıyor. Ne kadar çok insanı saptırırlarsa o kadar şeytanın yanında değerli oluyor. İnsan şeytanları olduğu gibi cin şeytanlarıda var. Fakat insanlardan müslümanlar olanlar olduğu gibi cinlerden de var.
Yine eğer medyada görevli kişiler şeytana çalışıyorsa.Televizonlarda,gazetelerde,dergilerde...günah olan her şeyi yayarlar. Haram olan her şeyi yayarlar. Şeytan insan şeytanları kullanıyor fakat insan şeytanlarıda dünyadaki menfaati için ruhunu satıyor, ahiretini satıyor.Allahın kulu, kölesi olacağına şeytanın kulu, kölesi oluyor. Dünya imtihanını kaybedip kabre giriyorlar. Elbette hepsinin hesabı, hepsinin karşılığı var. Sonsuz azaplar var.Eğerki bu kişiler tövbe istiğfar eder Allaha yönelirler,Allahda hidayet ederse elbet deki sonsuz rahmete kavuşurlar.
Eğer iyi arkadaşın varsa ki Müslüman Müslümanın kardeşidir. Seni camiye götürür. Hayırlara götürür. İyi davranışları örnek ala ala onun gibi iyi olursun. Bir medyada görevli kişiler diyelim ki şeytana uymadılar. Bu araçları hayır için kullanabilirler fakat şunu da unutmayalım.Televizonda bir dini sohbet dahi yayınlasalar reklam olduğunda nice haram görüntüleri size gösterirler. Bu sebeple asla televizyon fitnesine bulaşmayın. Bilgisayar ise hayır ve şer olarak kullanılabilir.
Ahir zamanda her tarafımız günahlarla, fitnelerle çevrili. Hadislerde geçtiği gibi bir fitne diğerinden daha kötü olup diğer fitne hafif kalıyor.
Örneğin bir gazetenin sorumlusu arsız,hayasız,edepsiz,ahlaksız,utanmaz... ise bu gazeteye tesettürsüz ,çıplak,hatda belki o bayanların dahi rahatsız olacağı bikinili nice haram görüntüleri ekler. Hele ki o ünlü biriyse her hallerini malesef izinli izinsiz magazin altında paylaşır.Böylece şeytanın silahı olmuş olur. Biz şu şu yapıyor demiyoruz herkez kendilerini bilir örnek veriyoruz.Elindeki imkanı hayır için kullanmak varken şer için olanı seçip ahirette hüsranda olanlardan olmuştur.
Günümüzde birçok film izleniyor. Fakat insanda yaptığı maddi, manevi korkunç etkilerini göremiyorlar. En basit örnekle çıplaklığı normalleştirdiler. Ahlaksızlığı yaydılar.Zinayi dahi normalleştirmeye hala çalışmaktadırlar.Sonuçda bu büyük etki toplum olarak etkilendiğimiz gibi çoluk çocuğumuz arsız ,edepsiz, ahlaksız yetişmesine ön ayak oluyor şeytanın yapamadığı şeyleri insan şeytanları dinlerini satarak yapıyor.
Yine günümüzde bazı münafıklar İslam’a uydurduğunu sanmalarını sağlayarak nice Müslümanları saptırıyorlar. Örneğin birisi hadisleri inkar ediyor onu takip ediyor, örneğin birisi tesettür farz değil diyor onu takip ediyorlar, kimisi faizi helal diyor, kimisi sahabeleri kötü laflar ediyor, kimisi zenginlik içinde yaşayıp halka malı mülkü bırakın diyor...
Çoğu ahir zaman alimi ise ilmine güvenerek helak olmuştur. Günümüzde artık haklının yanında değil haksızın yanında olunmaktadır. Biri kurandaki ayetleri ,hadiste kileri söylüyor uyulmuyor ,biri zannına göre birşeyler diyor yüzlerce binlerce kişi takip ediyor. Çünkü onlarında nefslerine kolay geliyor.
Bir kişi derki:" şüpheli gıdaları yemeyin dikkat edin ,helale harama dikkat edin, haram görüntülerden sakının, farz namazların yanında sünnetleri kılın, tesettür farzdır örtünün, camide namaz kılın, hayvanlardan besmele ile kesileni yiyin, zekâtınızı verin, fakirleri doyurun, sadaka verin, iyiliği yöneltip kötülükten sakındırın, ihlas sahibi olun, kimseye yük olmayın, dünyaya çalıştınız gibi ahiret içinde çalışın, Haklının hakkını verin, güzel konuşun, adaletle davranın, cömert olun, kul hakkı yemeyin, selam verin selamı yayın,nefsle mücadele edin, kabirleri ziyaret edin, lülelere Yasin süresi okuyun, ölümü unutmayın, kuran ve sünnet ayrılmayın, doğru yoldan ayrılmayın dediğinde bu kişi takip eden ,uygulayan çok az olacaktır.
Yıllardır çay içiyorduk.İlginçtirki çayların tadı da değişmeye başladı.Belkide çeşme sularının "biz çeşme suyu içiyoruz" haberinden sonra çeşmeye her gün ilaç atılmasındandır. Sular bembeyaz akmaya başladı. Ayrıca çeşme suyu tadı kalmadı. Neden kalabak suyu alsın diye. Belki bana öyle geliyor fakat bize hiç rastlantı gibi gelmiyor.
İslami ortamın olmamasının nedeni. Ahir zamanda Peygamber Efendimizin(SALLALAHİ ALEYHİ VESSELAM) bildirdiği her hadisenin gerçekleşmesidir.
Hadislere baktığımızda ne söylediyse bir bir gerçekleşmiş ve gerçekleşecektir.Hazreti Mehdi (Aleyhis selam)da gelecek,Hazreti İsa (Aleyhis selam) yeryüzüne inecektir.
Yeryüzünde hayırda kalmayacaktır. Büyük kıyamet alametleride bir bir gerçekleşecektir. Yani şuanda bu alametin biri gerçekleşse hiç şaşırmayınız.
Her şeyi iyi inceleyerek ibret nazarıyla bakmak gerek. Örneğin bir kişi kalabalık bir sokağa caddeye çıksın kaç kişi tesettürlü?
Kasaplara baksın kaç kişi besmele ile kesiliyor.,(Tavuk,koyun,kuzu,dana,sığır...)kıyma ise çok tüketilmektedir. Asla düzeltilemeyecek derece büyük sorunlar vardır.
Şüpheli gıdalara gelince gazoz,kola,gazlı içecekler, jelatin(neredeyse her üründe var. Yüzde 90'nı domuzdan üretilir),yumuşak şekerler, çikolata(içlerine alkol dahi konulmaktadır.)Pastalar(restoranlarda içine alkol katanlar oluyormuş),Ucuz oteller(Ucuz olduğu için millete domuz eti yediriyorlarmış.),Salam,sosis,suçuk...(Türkiye’de domuz çiftlileri yasal olarak 3 tane varmış. Belki daha fazla olabilir. Sorun şu ki yasal olmayanların yüzlerce olduğunu duyduk. Bu işi derinden araştıracak bunların üzerine gidecek, yasal olmayanları kapattıracak kaç kişi olabilir?Türkiyedeki domuz üretimini kim durdurabilir? Yok ki yıllardır her şey aynı sistemde devam ediyor.)İlaçlar(Ne yazıkki Fransa’da dahi yasaklanan ilaç yapımında kullanılan bazı maddeler Türkiye’de yasaklanmamıştır. Nasıl olsa kimsenin sesi çıkmıyor ki bu ilaçlardan kaç milyarlar kazanılıyor...,Peki Türkiye’deki bu hastalıklar nereden çıktı?Babalar,analar hasta genç nesil güçsüz(hormonlu gıdalar,meysimsiz meyveler,ıvır zıvır diye tabir ettiğimiz helal mi haram mı olduğunu bilmediğimiz kim bilir hangi sağlıksız koşullarda üretilen bu gıdalar bizlere neler kaybettirdi. Nasıl bir hasar verdi?
Bazı sistemler oluşturulmuş. Bu sistemlerden çok para kazanan fabrikalar ,şirketler var.
Örneğin tesettür konusuna gelelim. Başlarını deve hörgücü görünümü normalleştirip yaygınlaştırdılar, rengârenk marka giyim moda oldu, daracık giysilerle tesettürlü olduğunu sandırmak için büyük çaba sarf ettiler ve hızlıca yayılan bu moda, giyinik çıplaklık kimlerin ceplerini doldurdu.Şirketler,fabrikalar...
Peki Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem efendimizi daha o zaman haber verdiği islamda yasaklanan deve hörgücüne bu kadar yaygınlaşmasındaki amaç nedir?
Deve Hörgücü,Topuz,Moda,Tesettür?
Sanmayın ki bu deve hörgücü modasını bilmeden yaptılar. Hayır İslam’ı kullanarak İslam’da olmayan şeyleri sizlere İslam’da varmış gibi gösterip imanınızı çalmaktadırlar. Peki bunları kimler yapar münafıklar yapar. İnsan şeytanları, cin şeytanları ortak olup yaparlar.
Deve hörgücü yapan ister ünlü olsun ,ister tanıdık olsun... kim olursa olsun bu hadisleri mutlaka okusun.
(Ahir zamanda ümmetimin kadınları vücutlarını gösterecek elbiseler giyecekler, saçlarını da deve hörgücüne benzetecek şekilde topuz yapacaklardır. Onlar lanetliktir.) [İbni Hibban]
“Ümmetimin son dönemlerinde giyimli fakat çıplak bir takım kadınlar olacak, bunların başlarının üstü deve hörgücü gibi bulunacaktır. Onlar cennete giremez, cennetin kokusunu bile alamazlar. (Ebu Davud Libas 125, Cennet 52)
Resulullah (Aleyhissalatuvesselam )”Ateş ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim: Yanlarında sığır kuyruğu gibi bir şeyler taşıyıp onu insanlara vuran insanlar; giyinmiş, çıplak kadınlar ki bunlar Allah´a taatten dışarı çıkmışlardır Bunlar, başkalarını da baştan çıkarırlar Başları deve hörgücü gibidir Bu kadınlar cennete girmek şöyle dursun, kokusunu dahi almazlar Halbuki onun kokusu şu şu kadar uzak mesafeden duyulur” buyurdular.[Müslim, Cennet 53, (2857), 52, (2128)]
Kuranı kerimde ALLAH’ın Rasülünü dinlememiz bildiriliyor:
...Peygamber size ne verdiyse onu alınız, neyi yasak ettiyse ondan sakınınız vee Allah'tan korkun! Çünkü Allah'ın cezalandırması çetindir.HAŞR(59/7)
Şimdi tekrar düşünelim. İnsan şeytanlarının ne kadar para kazandıklarını ve cin şeytanlarının ne kadar iman çaldıklarını.Görülüyorki şeytanlar karda. Peki Müslüman kardeşim sen kar damısın ki böyle şeytanların seni kandırmasına izin veriyorsun.hesap günün nasıl bir korkunç hesapla karışılacağını bilmiyor ve ahiretini kaybettirecek şeyler yapıp günahta ısrar ediyorsun. gel tövbe et tövbe kapısı açıkken.
Şüphesiz ki tövbe kapısıda kapanacak,kıyametde kopacaktır. Ölüm gelmeden küçük kıyametin gerçekleşmeden ahiretini imanını kurtarmaya bak.
Gerçekten de iman nasıl kurtulacak. Farzların yanında sünnet namazları da farz gibi kılacak hiç bırakmayacaksın. Yediğine dikkat edicek gözüne dikkat ediceksin.Kimlerin peşinden gidiyorsan dikkat ediceksin ki ahir zamanda yanlış gördüğün doğru doğru gördüğün yanlış olabilir.
Peki kul ne yapmalıdır? Sürekli kulluğunu yapmalı, her derdini Allaha açmalı," Ya Rabbi beni seçtiğin beğendiğin yola sıratel müstekime en doğru yola ilet."diye her namazda dua edilmeldir.Ayrıca Fatiha süresini namazda okuduğumuzda anlamını düşünerek okumalıyız. Hidayet edicek Allah’tır.
Bir kul şu kadar amel işledim cennete giderim demicek,imanını kaybetmekten çok korkacak, her an Allaha sığıntı halinde yaşacak.Allah dilediğini cennete dilediğine cehenneme atar.O kurtarmazsa kim kurtulacak O günahları affetmese kim edecek.O derdine derman vermezse kim verecek. Dünya içinde çalışma ahiret içinde çalışma ölçülü olmalıdır. Fakat ahiret çok daha önemlidir. Yani dünyaya dalıp ahireti unutmamamız gerek.
Allaha görüyor gibi ibadet etmek. İşte bu çok zordur gelde nefse anlat.Allahın seni gördüğünü biliyorsun fakat bunu bile bile günah işliyorsun çünkü sen görmüyorsun.Nefs hep aşırı gitmek isyan etmek yemek,içmek,eğlenmek ister. Hep tembellik etmek ister. Nefsine uydukça da onun eseri olursun.Nefsle mücadele edilmelidir.Nefs ibadet etmek istemez çünkü ibadet edince ruh kuvvetlenir kendi zayıflar. İstediklerini yapamaz.Demekki nefsi dizginlemek iplerini eline almak gerek .Bir yandan sevap işliyoruz torba doluyor bir yandan günah işliyoruz yani torba delik sevaplar dökülüyor.
İlk önce ruhu güçlendir ibadetle, farzla sünnetle bir kendine gel. Ruh ibadetle hayat bulur nurlanır. Fakat günah işlemeye devam edilip ibadet terk edilirse ruh kararır. Hatta ruhu ölenler hiç bir şeye inanmaz ,nefeslerini dediklerini yapar ama artık tatda alamaz ,insanlığı gitmiş hayvan olmuş hayvandan daha aşağı olmuş çünkü hayvanın zikiri var onun yok. Hayvan Rabbini biliyorda o bilememiş. Oysa Allah ona akıl verip yolunu göstermiş, nice yardımlarda bulunmuştu.
Demek ki Allah bize birçok lütufta bulunuyor biz nankörlük yapıyoruz şükürler etmiyoruz. Örneğin Allah iman vermiş. Bir Hristiyan’ın bir kafirin çocuğu olabilirdin. Başka ülkelerde doğabilirdin. Fakat Allah seni korumuş iman nasip etmiş. Kulda bu imanını hem korumaya çalışmak hem de amel ederek okuyup öğrenerek de imanını artırmaya çalışmaldır.Biz Ya Rabbi imanımı artır " diye dua ederiz.
Amellerde riya olmayacak ihlas olucak.Amellerinde nefs karışırsa amelden fayda yok.
Bazı şeyle var ilk önce nefs putunu kıracaksın sonra başkasıyla ilgileneceksin. Örneğin tvitırda rast geliyor kendi tesettürsüz nefs hakkında bilgi veriyor ,ayet ekliyor. Oysa şeytan seni her yerde kuşatmış ki kendini unutmuş kendini üstün görmüş kendini uygulamaya ihtiyaç hissettirmemiş başkalarına söyletiyor.
Elbette bunları Allah’ın izniyle yazıyoruz da yine ibret alıcak,kendine gelicek azdır. Birine dedim twiterda neler yazıyorsun kardeşim. Bunları yazma dikkat et diye. Şeytan öyle şeyler yazdırıyor ki SübhanAllah Rabbimize yakışmayacak şeyler.Kafir değil bilmeyerek yazıyor öyle uyutmuş şeytan onu. Ne yazık ki birçok genç bu halde.
Dua ediyoruz neden kabul olmuyor diyorlar. İlk önce imanına bakmak gerek. Ne kadar İslam’a uydun. Rabbin için ne yaptın. Şimdiki filmlerde adam hatim indiriyor şeytan gitmiyor. İşte böyle akıllar yıkınıyor.Oysa sen bilseydin ki "Bismillahirrahmanirrahim" ile suda yürünüyor.Hazreti Musa (Aleyhis selam) asasını yere vuruyor deniz ikiye ayrılıyor. Asada ne var besmele yazıyor. Müslüman her işe besmele başlar. Her şeyi ibadet olur. Yemek yerken ,su içerken ,giysi giyerken, yatarken...günlük işleri dahi ibadet oluyor. Besmeleyi unutmamalıyız. Özellikle bilgisayarı açarken "Bismillahirrahmanirrahim" demeliyiz .Allaha sığınmalıyız. Hayırda var şerde kullanmak senin elinde.
Ömer Öngüt kuddise sirruh "Alışkanlık iradeyi emer." buyurmuş.Yıllarca nefsine uymuş birinin kendi kendine nefsi yenmesi ne kadar zor olur? Demek ki Allaha yönelip gerçekten de samimi şekilde ondan yardım isteyince. Allah ona mürşidi kamilide buldurtur. Fakat kendim yaparım kendim giderim diyenler ancak yerinde sayar. Benlikten kurtulamaz. Ben der kalır.
"Bâyezîd-i Bistâmî’ye "kuddise sirruh" bir gün bir kimse gelip;
Efendim! Ben otuz senedir, gündüzleri oruç tutup, geceleri namâz kılıyorum. Ama, kendimde hiç bir ilerleme göremiyorum.
Hâlbuki itikâdım da düzgündür, dedi.
Sultân-ül-Ârifîn; Sen bu hâlde üç yüz sene dahâ devâm etsen bir şeye kavuşamazsın.
Çünkü nefs engelin var, buyurdu.
O kimse; Efendim! Bunun bir çâresi yok mu, diye sordu. Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri:
Var ama sen kabûl etmezsin, buyurdu. O kimse ısrâr edip;
Aman efendim, lütfen bildiriniz ve beni talebeliğe kabûl ediniz. Ne emir ederseniz yaparım, dedi.
Sultân-ül-Ârifîn buyurdu ki:
Öyle ise şimdi evine git. Bu kıymetli elbiseleri çıkarıp, âdî ve eski bir elbise giy.
Boynuna bir torba asıp içine ceviz doldur.
Seni en iyi tanıyanların bulundukları sokağa git. Çocukları başına topla, (Bana bir tokat vurana bir ceviz, iki tokat vurana iki ceviz veriyorum) diye söyle.
O kimse bunları duyunca; Sübhânallah, Lâ ilâhe illallah. Ben bunları yapamayacağım.
Bana başka bir şey emir etseniz.” dedi. Bâyezîd-i Bistâmî hazretleri; Senin ilâcın ancak budur ve biz de başdan; Sen bunları kabûl etmezsin, diye söylemiştik. Yolumuzun esâsı nefsi terbiye etmektir, buyurdu.
Nefsi terbiye etmeyince ,nefs yenilmeyince görüldüğü gibi ilerlenemiyor. Oysa nice dereceler var.
Alimlerin çoğu ilimiyle övündü her şeyi bilirim sandı.O ilmi Allah’ın verdiğini aklı Allah’ın verdiğini unuttu. Kendisinde varlık gören var olanı bulamaz.
Ruh kuvvetlendiğinde ibadetler zevk haline gelir. Nefsinden gelen isteksizlik, tembellik azalır.
Zahir ,batın ve ledün ilmi tasavvufta vardı. Fakat zahirler zahirde kalır bilmediklerindendi inkar ederler. Üstelik tasavvufta daha yaşanılan birçok şey anlatılmaz. Evliyaların ayakta durmaları en büyük keramettir .Çünkü onlara öyle iptilalar verilir ki dinleyeme korkulur oysa onlar yaşıyor. İman dereceleri çok yüksek ruhlarımda güçlü. Allah ise onları zaten şeçiyor.Allah kullarının imanına göre veriyor. Kimisi arada sırada sıkıntı çeker, kimisi çok çeker, kimisi ise her zaman çeker. Fakat bu iptilalar kulunu Allaha yaklaştırır. Kendini değersiz ve hükümsüz olduğunu anlar. Hüküm Allahlındır bir an tutmasa insan helak olur bu sebeple ki" Ya Rabbi bizi bize bırakma deriz."
Büyüklerde büyüklük bulunmaz. Çünkü tüm değer Allahındır.Şu zat şu kadar büyükmüş deniyor. Oysa Allah ona lütuf etmişte yüceltmiş.
Allah dilediğini yüceltir dilediğini alçardır.İnsan kulluğunu yapmalı sakınabildiğince nefsine uymamalı mücadele etmelidir. Nafile namazlara önem vermeli kuran ve sünnetten ayrılmamalıdır.
Günümüzde en çok zaman boşa harcanıyor. Oysa okunacak öğrenilecek çok şey var. Fakat nefsine uyan bu zamanları eğlenerek,yiyerek,gezerek harcıyor. Ömür sermayesini boşa harcıyor.
Cübbe giymekle olmuyor. Halkın seçtiği değil .Allah’ın seçtiği kullar değerlidir.
Yine Allah’ın veli kullarını sayılarını kendisi bilir. Bir kişi çöplükte gezer, evi yoktur. Herkez acır oysa iptilada olana acınmaz. Çünkü o Peygamber Efendimizi (sallallahu aleyhi ve sellem) her gece rüyasında görüyor.Demekki acınacak olanlar dünya bataklığına düşmüş niye geldi niye gittiğini bilmeyen kullardır.
Bu yol yükseklikte değil alçaklıkta bulunur. Yani kibirin kırıntısı dahi insanı helak ettiğine göre. Beni dinliyorlar diye övünen,ilimine güvenen ahir zaman hocaları acaba ne haldedir? Elbette iyilerde vardır kötülerde. Eğer birileri sizi dinliyorsa bu bir nimettir bunu hayırda kullanırsa hakkında hayır olur fakat şerre kullanırsa işte o zaman helak olur.
Kısaca kulların seni sevmesi değil Rabbinin seni sevmesi önemli zaman onun sevgisini istiyor ve onun sevdiğini iddia ediyorsan her türlü ibtilaya,imtihana hazırlanacak nefsinle mücadeleye girecek,farzı,sünneti ihmal etmeyeceksin. Aksi halde nimete şükür etmiyor, nefsin her dediğini yapıyor, sırf farzlarla yetiniyor, dünyayı seviyorsan zaten bu yolda işin yok. Çünkü Allah seni istediği gibi imtihan edicek.Senin imanını ölçücek fakat bu kendinin ne kadar samimi olduğunu ne kadar imanın olduğunu gözlerinle görmen için. Allah zaten biliyor seni. Bir hasta nasıl doktorun verdiği ilaçları kullanmazsa iyileşmiyorsa bu yol dada mürşidin verdiği zikirleri yapmazsan ,dediklerini yapmazsan ilerlenemiyor.
Dünya için çalışan dünya ahiret için çalışana ahiret. Hangisine daha çok çalıştın ?
Dünya isteyene dünya ahiret isteye ahiret .Hangisini daha çok istedin?
Bu yol yanlış derler ,şu yol yanlış derler başkalarına uyarlarda istihare namazı kılıp Rabbine sormazlar. Rabbinden daha kim bilebilir hangi yolu seviyor .Üstelik Rabbin seni doğru yola iletmezse sen doğru yolu bulabilirmisin?Demekki duaya sarılalım Ya Rabbi sıratel müstekime seçtiğin beyendiği yola ilet diye ısararla yalvararak dua edelim.Birde " Ya Rabbi sevdiğini sevdir sevmediğini sevdirme "diye dua edelim.
Ayrıca biri araba alıyor ,ev alıyor istihare namazı kılmadan alıyor. Buda hakkında hayırlı olmuyor. Araba tamiriyle uğraşıyor, kimisinin evi depremde yıkılıyor. Maddi hasar böyle peki manevi hasar nasıl oluyor?
Bir mürşit istiyor fakat halkın dediğine uyuyor. Oysa sen Allaha sormadın ki istihare kılmadın ki?Allahın senin için takdir ettiğini bırakıp başkasından mı medet umarsın? Sürekli soruluyor birilerinede hani istihare namazı kılmadın Allaha(Celle Celalühü)ye sormadın. Ona sığınırak ona samimi şekilde yönelseydin elbet ki cevabı alırdın.
Fakat günümüzde duam kabul olmuyor diyorlar. İstihare namazının da önemini kavramazlar. Oysa sünnet. Sünnet ne kadar değerli. Misvak kullanmıyor oysa sünnet.Gerçektende değerli olana değer verilmiyor ki bu hale düşüldü.
Oysa sımsıkı kurana sünnete sarılsaydık. İmanımızda samimi olsaydık böyle olurmuydu.Böyle Müslümanlık parça parça olumuydu olmazdı?
Kendimize çeki düzen verelim. Elbette dünya hayatı sona ericek ve Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bildirdikleri ahiret hayatınızda bir bir anlattığı gibi olduğunu göreceğiz.Kabiride ,mahşeride,sıratıda,teraziyide,cenneti ve cehennemide... göreceğiz.
Dünya geçici ahiret kalıcıdır.
Nisa Süresi
25....Allah sizin imanınızı daha iyi bilir...
VELHAMDÜ LİLLAHİ RABBİL ALEMİN.
ALLAHÜMME SALLİ ALA SEYYİDİNA MUHAMMEDİN ADEDE MA Fİ, İLMİLLAHİ SALATEN DAİMETEN BİDEVAMİ MÜLKİLLAH.
Kurtuluş